Her canlının dünya yüzeyinde bir direnci vardır ve ilgili dünya ve çevre frekanslarına uyum sağlamak için rezonanslar alıp yayar. Bu rezonans iletişimi yalnızca Hz frekansları aracılığıyla gerçekleşir. Yani Hz frekans dalgaları cep telefonu gibi alınır ve iletilir. Bir mukoza örneği veya elle yazılmış bir örnek kullanarak, bu örnekteki Hz frekanslarını, frekans laboratuvarımızda belirli bir kişiye atayabiliyoruz.
Beyin bilgiyi sabit disk gibi kalıcı olarak kaydedemediği için bilinçaltı, bilgiyi sürekli bir holograma kaydeden kuantum alanıyla neredeyse ışık hızında sürekli iletişim (rezonans) halindedir. Böylece Holografi dalga girişimine dayanır. İki dalga boyu ışık farklı frekanslara sahip olduğunda birbirlerine müdahale ederler ve bir model oluştururlar. Hologram, ışığın dalga boyuna kadar ayrıntıları kaydettiği için aynı zamanda yoğun bir bilgi deposudur.
(Kuantum mekaniği, maddenin yapı taşlarının küçük parçacıklardan değil, alanlara yayılan bilgiye bağlı dalgalanmalardan oluştuğunu ileri sürmektedir. Yani herhangi bir maddenin şekli, formu ve simetrisi, kuantum alanından gelen bilgilerle belirlenir ve Doğal Zeka frekansıyla eşleşen rezonansa göre tekrar tekrar yenilenir.)